28 Nisan 2013 Pazar

Ben bağırdım zaman aklını acıtırım kişinin, kalbini değil...

17 Nisan 2013 Çarşamba

Yönetilebilenler az da olsa beslenendir ama aç(lık)lar yönetilmez!

11 Nisan 2013 Perşembe

yüreğimin kapısını ne zaman açık bıraksam cereyan yapıyor,
sonra aklımı üşütüyorum...
günde 8 buçuk doz kalem yazıyorum reçeteme.
ama huysuzluk ediyorum, buçukları almıyorum elime...
biriktiriyorum buçuklarımızı  olana kadar sol cebimde
doktor kalemi kırmasın diye hakim delil topluyor bize
ve zaman uyarıyor!
geçmiş-gelecek karnına değil, şimdinin adına almalısın dozlarını
yoksa delinir cebin sonsuza kadar biriktiremezsin yarımlarını...
yüksekten baktıkça alçalan insanlar var
Sol duyuma davet ediyorum seni,
kapı açık 'düş' içine...

10 Nisan 2013 Çarşamba

avuçlarını aç!
dualarından payına düşen sözlerim olacak
sonra kapat kulaklarını ellerinle
avuçlarındaki yeter seni mutlu etmeye...
duyduklarınla
sol tarafımda akan nehirde yıkanan
papatyalar gibi bak bana
gamzelerinde kıvrılır yatarım ben
sakın uyandırma
d-uy(u)dun mu...
Bugün beynimin kıvrımlarında çalan çanlar gibi kıvrıla kıvrıla tüm kıvrımlarınla çanları sonsuzluğa çala çala koş istiyorum.

8 Nisan 2013 Pazartesi

Benim sevdiğimin nokta kadardır değeri, her şeyin var ve yok oluşu noktada gizli... Nokta yoksa harf de yok, harf yoksa hece de yok, hece yoksa kelime de yok, keli............. Sahi ne çok anlam yüklenmiştir '.' tarih boyu... üst üste, yan yana, sırt sırta, diz dize.... neyse uzar gider bu böyle .