çık ortaya çık

kayalıklara hapsetmişsen kendini
sular vuruyorsa içine
suyun çabası seni dövmek değil
içindeki balığı çıkarmaktır

evci. (l) . lik...

Biz o kadar büyü(len)medik ki seninle oynayabilmek için evci(l)lik

(Küs de kalamadık üstelik...)

örümcekler

örümcekler, örümcekler
Bir o yana bir bu yana ağlarınızı sala sala gezer durursunuz

örümcekler, örümcekler
Nedir sizin derdiniz, beynimdeki filizleri tek tek yediniz
Bi bitmediniz

örümcekler, örümcekler
Gönül gözü kapalı, ömrü cehenneme adalı insanlar yetiştirdiniz

örümcekler, örümcekler
Herkes kendi işini yapsın, ruhundaki öze ulaşsın
Aşkla yaşasın

örümcekler, örümcekler
Siz de kendi ağlarınızda kendinizi asın

Bugün kendimi evrenin sahasında ofsayta uğramış top gibi hissediyorum O.o
oooooofffffff-say-ttttttttttttttttttttt

mirage

Come with me to nature
We aren't mature
Be as long as childish
The worldly things are foolish
Life itself is savage
But i am Mirage...

(2007)

Bir gelecek kiralamak istiyorum, boş yeriniz var mı acaba?
Kalbiniz de rahatsa değmeyin keyfime...

Kim bilir belki temelli kalırım.

gözden düşen yağmurda boğulmuş bir ses duydum
karanlıkta çırpınan bir ateş gördüm
dillerden esen fırtınada savrulmuş nice ruhlara dokundum
her adımda boşluk büyüten yollarda yürüdüm
duru bir suydum cennetten kovuldum
hayat, çözmeye çalıştıkça büyüttüğün koca bir kördüğüm
aklını yokuş aşağı sürdüğün...

İnsan üzerine deney düzeneklerinin kurulduğu bu dünyada her insanın vicdanı ayrı bir mahkeme, inançları da anayasa. Yaşanılası bir yer olurdu belki burası da herkes hak ettiğini alsa ve cennet için ölen insanlar cennetin burada da var olduğunu anlasa, cenneti öbür dünyaya öteleyenler ölümünü değil de yaşamını cennete adasa ya, güzel olmaz mıydı?

Ben bağırdım zaman aklını acıtırım kişinin, kalbini değil...

Yönetilebilenler az da olsa beslenendir ama aç(lık)lar yönetilmez!

yüreğimin kapısını ne zaman açık bıraksam cereyan yapıyor,
sonra aklımı üşütüyorum...
günde 8 buçuk doz kalem yazıyorum reçeteme.
ama huysuzluk ediyorum, buçukları almıyorum elime...
biriktiriyorum buçuklarımızı ∞ olana kadar sol cebimde
doktor kalemi kırmasın diye hakim delil topluyor bize
ve zaman uyarıyor!
geçmiş-gelecek karnına değil, şimdinin adına almalısın dozlarını
yoksa delinir cebin sonsuza kadar biriktiremezsin yarımlarını...

yüksekten baktıkça alçalan insanlar var

Sol duyuma davet ediyorum seni,
kapı açık 'düş' içine...

avuçlarını aç!
dualarından payına düşen sözlerim olacak
sonra kapat kulaklarını ellerinle
avuçlarındaki yeter seni mutlu etmeye...
duyduklarınla
sol tarafımda akan nehirde yıkanan
papatyalar gibi bak bana
gamzelerinde kıvrılır yatarım ben
sakın uyandırma
d-uy(u)dun mu...

Bugün beynimin kıvrımlarında çalan çanlar gibi kıvrıla kıvrıla tüm kıvrımlarınla çanları sonsuzluğa çala çala koş istiyorum.

Benim sevdiğimin nokta kadardır değeri, her şeyin var ve yok oluşu noktada gizli... Nokta yoksa harf de yok, harf yoksa hece de yok, hece yoksa kelime de yok, keli............. Sahi ne çok anlam yüklenmiştir '.' tarih boyu... üst üste, yan yana, sırt sırta, diz dize.... neyse uzar gider bu böyle .